Forum
=> Daha kayıt olmadın mı?Forum - Diyarbakir Hakkinda Bilgiler
Burdasın: Forum => Diyarbakir => Diyarbakir Hakkinda Bilgiler |
|
Admin (şimdiye kadar 10 posta) |
DÜNYADAKİ EN'LERİN VE TEK'LERİN BULUŞTUĞU KUTSAL KENT DİYARBAKIR DİYARBAKIR'IN COĞRAFİ KONUMU Diyarbakır ili, Güneydoğu Anadolu Bölgesinin orta kısmında, Mezopotamya (Elcezire)nın Kuzey sonundadır. Doğudan Siirt, Muş güneyden Mardin, batıdan Urfa, Adıyaman, Malatya Kuzeyden Elazığ ve Bingöl illeri ile sınırdaştır. 15.354 Km. kare yüzölçümüne sahip olan Diyarbakırın denizden yüksekliği 670 metredir. Bölge etrafı az-çok yüksek dağlarla çevrili, ortası çukurca bir görünümdedir. Diyarbakıra bağlı 13 ilçe merkezi vardır. Bunlar;Bismil,Çermik,Çınar,Çüngüş,Dicle,Eğil,Ergani,Hani,Hazro,Kocaköy,Kulp,Lice ve Silvan'dır. Çevre ilçelerinin ortalama rakımı 1000-1500 metredir. Diyarbakır bir taraftan karasal iklim özelliklerine sahip bulunuyorken, diğer taraftan da tropikal iklim etkilerine açık bulunmaktadır. Yazları sıcak, kısa süren kış ayları ise soğuk geçmektedir. Ortalama yıllık sıcaklık 15.8 derece olarak gerçekleşirken, en yüksek sıcaklığın 46.2 dereceye yükseldiği, en düşük sıcaklığın ise 24.2 dereceye indiği belirlenmiş bulunmaktadır. Şehir Karacadağdan Dicleye kadar uzanan geniş bazalt platosunun doğu kenarında, Dicle vadisinden yüz metre kadar yükseklikte ve açıkça belli olan nehir kavisinin tepesinde kurulmuştur. Bu kavis, şehri baştan başa kuşatan surun şeklini belirlemiştir. Şehrin kesin olarak ne zaman kurulduğu bilinmemektedir. 1979 yılında Erganide Çayönü ve Hilar Mağaralarında yapılan arkeolojik çalışmalarda bulunan bulgular M.Ö. 7250-6750 yıllarını göstermekle birlikte Silvan-Kozluk ilçe sınırında bulunan Hallan Çemi höyüğü ise daha eskiye dayanmakta ve günümüzden yaklaşık 10.600-10.000 yıl öncesine tarihlenmektedir.Bu önemli bulgular Diyarbakır ve çevresinin Anadolunun ilk yerleşim bölgelerinden biri olduğunu ıspatlamaktadır. Diyarbakır tarih boyunca Güneydoğu Anadolunun ilim, kültür ve sanat merkezi olmuştur. Geniş bölgeleri birbirine bağlayan anayolların kavşağında bulunması, bir zamanlar Van, Erzurum, Sivas, Rakka ve Musul illerinin çevirdiği büyük bir eyaletin merkezi oluşu daha ilk çağlardan beri müstahkem-şehir ve ticaret merkezi rolünü üstlenmesini sağlamıştır. [b] Malabadi Köprüsü - Silvan Dünyadaki en geniş taş kemerli köprü DİYARBAKIR'IN TARİHSEL SÜREÇTEKİ ÖNEMİ Diyarbakır çalkantılı bir tarih yaşamasına rağmen hiçbir dönemde önemini yitirmemiştir. Orta Doğunun ve Kafkasların yegane geçit bölgesi olması, Basra Körfezi ile Uzak Doğu yollarının kesiştiği bir bölgede bulunuşu, ona tarihsel bir işlev kazandırmıştır. Diyarbakır, Hurri Mittanilerce kurulduktan sonra,Arami(Zamani),Asurlular,Urartu, İskitler, Medler, Persler, Makedonya, Selevkoslar,Partlar,Büyük Tigran devri, Romalılar,Sasaniler,Bizanslılar, Üç Halife Devri, Emeviler, Abbasiler, Şeyhoğulları, Hamdaniler, Büveyhoğulları,Mervaniler,Selçuklular (Anadolu ve Şam Selçukluları İnaloğulları, Nisanoğulları,Artukiler,Eyyubiler(Meyafarkin Eyyubileri), İlhanlılar,Timur dönemi, Akkoyunlular,Safeviler ve Osmanlılar döneminde, önemli bir çekim merkezi olmuş ve M.Ö.3000 yıllarından günümüze kadar bir çok müdahaleye uğramamaktan kurtulamamıştır. DİYARBAKIR KALESİ Ayakta kalan dünyanın en büyük ve en uzun kalesi DİYARBAKIR KALESİ Diyarbakır Kalesi'nin ne zaman yapıldığı kesin olarak bilinmemektedir. Şehrin doğusunu sınırlandıran Fiskaya isimli sarp kayalığın içkale kesiminin ilk yerleşme yerini oluşturduğu ve küçük çapta bir kalenin Huriler zamanında inşa edildiği sanılmaktadır. Bir kale-şehir olan kent Amidi ,Amida, Amid, Amed, Agustia, Diyar-ı Bekr, Diyarbekir ve Diyarbakır adlarıyla tarihte farklı isimlerle anılmıştır. 349 senesinde Roma imparatoru Constantinus döneminde şehrin etrafı surlarla çevrilmiştir. VI. Yüzyılda Bizans imparatoru Justinianus zamanında güçlendirilerek son şeklini alan Diyarbakır kalesi şehire egemen olan devletler tarafından tamir ve tahkim edilerek günümüze kadar ayakta kalmış ve her devirde önemini korumuştur. Genel görünümü ile bir kalkan balığını andıran Diyarbakır kalesi Dışkale ve İç kale olarak ikiye ayrılır. İçkalenin içinde ise aynı zamanda Diyarbakır Kalesinin çekirdeğini oluşturan ve Diyarbakırda hüküm süren hükümdar ve yöneticilerinin yaşadığı saraya ait bir kale daha bulunmaktadır. Saraykale,Virantepe veya hemedek diye bilinen bu sarayın kalesine ait Artuki eseri geniş kemerli kapısı içkaleye açılmaktadır. 82 burcu bulunan surların yaklaşık uzunluğu 5.5 km.dir. Burçlar iki katlıdır. Surların yüksekliği 8-12 metre, duvar kalınlığı 3-5 metre arasında değişmektedir. Dış kalenin dört yöne açılan 4 ana kapısı vardır. Bunlar kuzeyde Dağkapı (eskiden Harput) Batıda Urfakapı (Deri rum veya Anadolu), güneyde Mardinkapı (Tell kapı, doğuda Yenikapı (Dicle veya Şatt kapısıdır. Hindibaba ve Tekkapı sonradan açılmıştır. Artuk eseri olan Yedi Kardeş ve Ulu Beden burçları ile Mervani eseri olan Keçi Burcu en çok tanınan burçlar olup Keçi (kıcı Burcu surlardaki en büyük burçtur. Diyarbakır kalesi,kale olarak ayakta kalan dünyanın en büyük kalesidir. Surlarının uzunluğu ise Çin seddinden sonra gelir. Surların bir başka özelliği ise Kitabeler Müzesi olmasıdır. Surlarda tarih sırası ile şu kitabeler yer almaktadır. Latince Roma (367-375), Grekçe, Bizans (449-52, Arapça Abbasi (909), Mervani (996-1035), Selçuklu (1088-1092), Şam Selçukluları (1093), İnallı (1141), Nisanlı (1154-1183), Artukiler (1188-120, Eyyubiler (1236-1237), Akkoyunlu (1149-1479) ve Farsça Osmanlı (1525-1527) |
Cevapla:
Bütün konular: 4241
Bütün postalar: 4770
Bütün kullanıcılar: 280
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse