Forum
=> Daha kayıt olmadın mı?Forum - Besiktas Tarihi
Burdasın: Forum => Besiktas => Besiktas Tarihi |
|
Admin (şimdiye kadar 10 posta) |
BEŞİKTAŞ'IN RENKLERİ VE İLK ROZETİ Yıllardır Beşiktaşın ilk renklerinin kırmızı-beyaz olduğu, Balkan Savaşı'nın kaybedilmesinin ardından siyah-beyaz olarak değiştirildiği söylenir. Beşiktaş tarihi ile ilgili bir çok kaynak böyle yazmaktadır. Ancak 100. yıl belgeselinin hazırlanması sırasında yapılan ayrıntılı araştırmalarda, kırmızı rengin kullanılmadığı, renklerimizin her zaman siyah-beyaz olduğu yönündeki belgeler ağırlık göstermiştir. Beşiktaş 100. Yıl Belgeseli yapımcısı Tuğrul Yenidoğan, yaptığı araştırmalar sonucunda bu tartışmalara noktayı koymuştur: Osman Paşa Konağında başlangıçta ferdi sporlar yapıldığından herhangi bir forma rengine gereksinim duyulmadı. Ancak sporcuların sayısı her geçen gün yeni katılımlarla artmaya devam edince, eğitimini Fransız mektebinde tamamlamış Mehmet Şamil Bey kurucular heyetini topladı. Okul günlerinde kullandığı, okulunun renklerini taşıyan rozeti yakasından çıkardı ve gösterdi: Bizler de tıpkı bu rozet gibi bir rozet yaptırmalı ve Kulübümüzde spora devam eden her azayı bu rozeti taşımaya mecbur tutmalıyız dedi. Toplantıya katılanlar Mehmet Şamil Beyin teklifini heyecanla kabul ettiler. Toplantının sonunda rozette yer alacak kulüp renkleri de kararlaştırıldı. Tabiatın bütünüyle birbirine zıt iki ana rengi kulüp renkleri olarak seçildi: Siyah ve Beyaz... Beşiktaşın ilk rozetinin yapıldığı tarih, Fransız mektebindeki rozetlerden esinlenerek miladi yıl olarak 1906 yazıldı. Üstte Arap harfleriyle Beşiktaş yazarken, sağda J, solda K harfleri yer aldı. Rozetin arka yüzünde Konstantinopoliste yapıldığı yazılıdır ve iç tarafında rozeti yapan ustanın mührü yer almaktadır. Rozetteki armada yer alan yıldızın 6 köşeli olduğu dikkat çekmektedir. 2. Meşrutiyete kadar (190 bu 6 köşeli yıldız kullanılmıştır. Bu rozet, İskender Yakak tarafından Onursal Başkanımız Süleyman Sebaya hediye edilmiştir. KARA KARTALLAR EFSANESİ Son iki sezonun şampiyonu Beşiktaş, 1940-41 sezonuna gençleştirilmiş ve yenilenmiş kadrosuyla girer. Haftalar ilerledikçe puan farkını açan Beşiktaş, ligde liderliğini sürdürmektedir. Bitime 5 hafta kala rakip Süleymaniyedir. 19 Ocak 1941 Pazar günü Semih Duransoyun hakemliğini yaptığı Şeref Stadındaki maça Beşiktaş şu kadro ile çıkar: Faruk, Yavuz, İbrahim, Rıfat, Halil, Hüseyin, Şakir, Hakkı, Şükrü, Şeref, Eşref. O sezon bütün maçlarda olduğu gibi, Takımımız yine muhteşem bir oyun ortaya koyar. Maçın ikinci yarısının ortalarıdır. Beşiktaş takımı farklı önde olmasına rağmen rakip kaleye bitmek tükenmek bilmeyen hücumlar gerçekleştirmektedir. İşte o sıralarda Beşiktaşın akın yönü olan Şeref Stadının Atatürk panosu bulunan tarafındaki tribününden bir ses yükselir: Haydi Kara Kartallar. Hücum edin Kara Kartallar... Şeref Stadını dolduran binlerce taraftar ve maçı takip eden gazeteciler, çınlayan sesle donup kalmıştır. Son derece isabetli bir benzetmedir o anda yapılan. O sezon rakiplerini ezip geçen Beşiktaşlı futbolcuları Kara Kartaldan, oynadıkları futbolu Kara Kartal gibi hücum etmekten başka bir şekilde tarif etmek mümkün değildir. Tribünlerden gelen sesin sahibi Mehmet Galin isimli bir balıkçıdır. Voleci Şeref lakabıyla maruf Şeref Görkeyin voleyle attığı 3 muhteşem gol ve kaptan Hakkının, Şakirin ve Şükrünün birer golüyle sahadan 6-0 galip ayrılırlar. Bu maçın ardından, Beşiktaşın sembolü Kara Kartallar olmuştur. BEŞİKTAŞ VE FUTBOL Kulübün faaliyetlerini hızlandırdığı ilk dönemde futbol gölgede kalmışsa da, 1910ların sonundan itibaren kulüpteki atlet ve jimnastikçiler futbola daha fazla ilgi duyup, kendi aralarında maçlar yapmaya başladılar. O yıllarda gençliğin ilgisi futbola kaymak üzereydi ve Beşiktaş Kulübünün az ilerisinde Valideçeşme ve Basiret gibi iki güçlü futbol takımı kurulmuştu. 1911 Ağustosunda Valideçeşme futbol takımının başkanı ve kurucusu olan Ahmet Şerafettin Bey (Şeref Bey) futbolcularıyla Beşiktaş Kulübüne katıldı. Beşiktaşlı gençlerin kurduğu futbol takımlarını tek bir çatı altında toplamayı amaç edinen Şeref Beyin girişimleri sonucu, Basiret Kulübü de Beşiktaşa katıldı. Bu şekilde Futbol Şubesi, resmi olarak Kulüpte faaliyete başladı. Resul, Rıdvan, Behzat, Doktor Sabri, Şair Kazım, Sadi (Baltalimanı, Doktor Mehmet, Asım, Şeref, Doktor Ali ve Fahriden oluşan ilk futbol takımının malzemelerinin masraflarını da İpekçi İhsan isimli bir sporsever karşıladı. Birinci takımın yanı sıra ikinci, üçüncü, dördüncü takımlarını da kuran futbol şubesi, Kulübümüzün Akaretlerdeki bahçesinde futbol idmanlarını hızlandırdı. Böylece futbol Beşiktaşta bir anda 1 numaralı spor olmaya başladı. Ancak Balkan Savaşının ardından Dünya Savaşının da başlamasıyla Beşiktaşın sporcuları cephelere koştu ve spor faaliyetleri yok denecek duruma geldi. |
Cevapla:
Bütün konular: 4258
Bütün postalar: 4798
Bütün kullanıcılar: 284
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse